SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

BUYU’ ve İCARE BAHSİ

<< 3425 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِي حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ جُحَادَةَ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا حَازِمٍ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنْ كَسْبِ الْإِمَاءِ

 

Ebû Hâzim, Ebû Hureyre (r.a)'in şöyle dediğini duymuştur:

 

Rasûlullah (s.a.v.), cariyelerin kazancından nehyetti.

 

 

İzah:

Buharî, icâre; Dârimî, buyu'; Ahmed b. Hanbel, III, 287, 382.

 

Cariyelerin yasaklanan kazancı fuhuş yoluyla elde ettikleri, kazançtır.

 

Hattâbî bu hadisin şerhinde şöyle demektedir:

 

"Mekkeli ve Medinelilerin, kendilerine her gün belirli bir ücreti getir­mek zorunda olan cariyeleri vardı. İnsanlara hizmet ederlerdi; ekmek yaparlar, su taşırlar ve başka işler yaparlardı. Böylece efendilerine vermeleri gereken vergiyi kazanırlardı. Cariyeler bu yerlere gidip, bu işlerle uğraşınca -belirli bir ücret ödemek zorunda oldukları için- kendilerinin bir kötülük yapma­malarından emin olunamazdı. Onun için Rasûlullah (s.a.v.) cariyelerin kazan­cından kaçındırmıştır. Onların hangi yoldan kazanç sağladıkları bilinmediği takdirde, kazançları öncelikle yasaktır."

 

Bu ifadelerden de anlaşıldığı gibi, cariyelerin caiz olmayan kazançları, fuhuş yoluyla olanıdır, meşru yollarla elde edileni değil.

 

Günümüzde kölelik ve cariyelik müesseseleri ortadan kalktığı için ko­nuyu uzatmaya gerek duymuyoruz.